Ben Hakan Aytaç. 2011 yılında İstanbul’da ulusal ve uluslararası bir sürü koşuşturmanın içindeyken Aslı ile tanıştım. Aslı bana, “Dışarıdan bakıldığında her şeyin var gibi görünüyor. Peki, mutlu musun?” diye sordu. Bu soru, içimde var olduğunu bilmediğim bir fitili ateşledi.

Aynı günlerde Güney Afrika’da bir ofis açmıştım. Oradaki insanların olağanca sadeliğin içinde çok mutlu olduklarını gözlemlemeye başladım. “Mutlu muyum?” sorusu içimde daha da büyüdü.

Türkiye’ye döndükten sonra hayatımda köklü değişiklikler yaparak beni mutlu etmeyen her şeyi birer birer bırakmaya başladım. İstanbul’dan Çeşme’ye taşınmak da bu değişikliklerden biriydi. Çünkü doğal, sahici ve sürdürülebilir, sağlıklı şeylerin beni mutlu ettiğini anlıyordum. Her konuda. 

Aslı da İstanbul’dan buraya geldi; evlendik. Hayatımızı Çeşme’de kurduk. Yaşamımızı iki kelime ile “sade” ve “lezzetli” olarak
tanımlayabilirim. Her günümüzde güzel duygular, güzel düşünceler, güzel yiyecekler var. Onlardan lezzet ve ilham almayı önemsiyoruz.

Damağımıza çok düşkünüz. Yediğimiz içtiğimiz her şeyin en kalitelisini ve lezzetlisini Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından getirtiyoruz. En baştan beri ekmek ile ilgili de beklentimiz yüksekti, “Hem çok sağlıklı hem çok lezzetli olsun, hem de bizi hiç sıkmasın, her öğün yiyebilelim.” istedik.

Ancak ne yazık ki, böyle bir ekmek bulamadık.     

Böyle bir ekmeğin sağlığımız ve damak tadımız için “olmazsa olmaz” olduğunu bildiğimizden, yıllar önce New York’ta üniversite okurken öğrendiğim

"saf ekşi maya"yı yapmaya karar verdim.

Kendime bir atölye açtım. Sıfırdan maya başlattım. Onu bir bebek gibi her gün beslemeye başladım. Güzel Ekmek’in şu anki lezzetini yakalayabilmek için yüzlerce deneme yaptım. Güzel Ekmek’i yalnızca ben yapıyorum. Benim dışımda kimse Güzel Ekmek’e dokunmuyor (ve dokunmayacak.)

Doğal maya, yaşayan canlı bir organizma olduğu için etraftaki her duyguyu ve düşünceyi bir sünger gibi çekiyor. Güzel Ekmek’in mayası doğduğu andan beri her gün ilaçsız doğal en kaliteli unlar, ph değeri yüksek su ve Çeşme’nin nefis havası yanı sıra, hayatımdan atölyeme yansıyan aşk ve mutluluk ile besleniyor.

Tüm bu bileşenler Güzel Ekmek’i eşsiz kılıyor.

Benim için Güzel Ekmek’i yapmak, mutlu olmanın ve mutlu etmenin ortak paydası. Sadece ben mutlu olursam, yeterli olmaz. Sadece siz mutlu olursanız eksik kalır. Bu mutluluğun sahici ve sürdürülebilir olması peşindeyim.